Türk Hukukunda Konkordato

31 Ekim 2017 tarihli Dünya Bankası İş Ortamı raporunun yayımından sonra Türkiye’nin 2018 yılında daha üst sıralara çıkabilmesini amaçlayan Başbakanlık tarafından mevzuat değişiklikleri yapılması amacıyla harekete geçilmiştir. İKK.’da düzenlenmiş bulunan iflasın ertelenmesi kurumunun kaldırılması ile ortaya çıkan ihtiyacın giderilmesi amaçlanarak Konkordato Alt Komisyonundan, yeni İcra ve İflas Kanunu’ndan önce yürürlüğe girebilecek konkordato hükümleri için taslak hazırlaması talep edilmiştir. Bu taslak metin esas alınarak 7101 sayılı Kanun ile yeni konkordato hükümleri mevzuatımıza girmiştir.

Yasal mevzuatlarda güncellenme süreçleri devam ederken; 6352 sayılı Kanun ile İcra İflas Kanunu açısından satışa ilişkin bir çok düzenleme yürürlüğe girmiş olup bunun yanı sıra 7101 sayılı Kanunla konkordato kurumu, iflasın ertelenmesi kurumunun kaldırılması, iflas hukuku anlamında müflisin faaliyetlerine devam konusu gibi konularda yeni değişiklikler mevzuatımıza girmiştir. Özellikle 28.02.2018 tarihli 7101 sayılı Kanun’la uygulamada özellikle tasdik süresi nedeniyle başvurulması hemen hemen imkansız olan Konkordato kurumunun yeniden işlerlik kazanması amaçlanmıştır.

Bu çalışmada hem alacaklıların hem borçluların hak ve menfaatini yeterli şekilde koruyamadığı gerekçesiyle kaldırılan iflasın ertelenmesi kurumu ile bunun yerine yeniden uygulanabilir şekilde ticari hayata giren acze düşmüş şirketlerin veya alacaklılarının mahkemeye başvurularıyla iflastan kurtulması için planlanan bir yapılandırma faaliyeti olan konkordato kurumu büyük bir özenle incelenmiştir. Bu çalışmanın yapılmasında bir araya gelen borçlu ve alacaklıların yaşayabileceği sorunların uygulamada nasıl çözümlenebileceği, konkordato komiserlerinin, borçlu ve alacaklı vekillerinin görevlerini ifa sırasında başvurabileceği bir kaynak olması hedeflenmiştir.