İslam Siyasi Düşünceler Tarihi

Stok Kodu:
9786057867759
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
550
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2022 Ocak
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
I.Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
325,00TL
9786057867759
372006
İslam Siyasi Düşünceler Tarihi
İslam Siyasi Düşünceler Tarihi
325.00

İçindekiler

Birinci Bölüm
Kavramsal Çerçeve ve Tarihsel Süreç

İslam Siyasi Düşüncesi: Giriş, Teorik Çerçeve Ve Tarihsel Kavramsallaştırma
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam’da Siyasi Akıl Ve Düşüncenin Oluşumu
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam Siyasi Düşüncesine Hakim Genel Ve Temel İlkeler
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam Siyasi Düşüncesinin Teo-Politik Ve Tarihi Yapısal Sorunları
İlhami Güler (Ankara Üniversitesi)

İkinci Bölüm
İslam’da Ana Siyasi Mezhepler Ve Akımlar

Haricilik Ve Siyasi Düşüncesi
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Şiiliğin Siyasi Kolları Ve Siyasi Düşünceleri
Sıddık Korkmaz (Necmettin Erbakan Üniversitesi)

Şiilik Ve İmamet Nazariyesinin Oluşumu
Ahmet El-Katib-Seyfettin Cabuğa (London-Writers and Poets-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

Selefilik Ve Siyasi Düşüncesi
Mehmet Zeki İşcan (Atatürk Üniversitesi)

Mu’tezile Ve Siyasi Düşüncesi
Mahmut Ay (Ankara Üniversitesi)

ehl-i sünnet ve siyasi düşüncesi
Mehmet Evkuran
(Hitit Üniversitesi)
Üçüncü Bölüm
İslam Siyasi Düşünürleri

Ebu Hanife (699-767)
Adem Çaylak-Ayşe Ayten Bakacak (Kocaeli Üniversitesi-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

İbn Mukaffa (720/724-756)
Adem Çaylak-Ayşe Ayten Bakacak (Kocaeli Üniversitesi-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

El-Kindi (801-873)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Farabi (870-950)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Maverdi (974-1058)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Nizamülmülk (1018-1092)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Gazali (1058-1111)
Mehmet Evkuran (Hitit Üniversitesi)

İbn Rüşd (1126-1198)
Adem Çaylak-Yunus Şahbaz (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

İbn Teymiyye (1263-1328)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Nasiruddin Tusi (1201-1274)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

İbn Haldun ( 1332-1406)
Ali Çiftçi (Gümüşhane Üniversitesi)


ÖNSÖZ, GEREKÇE, AMAÇ VE YÖNTEM

Bu çalışma, farklı üniversitelerin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerinde uzun yıllardır vermiş olduğum Siyasal Düşünceler Tarihi derslerinde ortaya çıkan bir arayış ve ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İlkin Kafkas Üniversitesi’nde (2007-2010) Siyasal Düşünceler Tarihi dersinin birinci döneminde işlenen Batı siyasi düşüncelerinden sonra, ikinci döneminde, Doğu ve İslam siyasi düşünceler tarihi konularının verilmesiyle başlayan bu arayış, ilgi ve süreç, daha sonra 2011-2017 yılları arasında, lisans ve lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) seviyede verdiğim İslam Siyasi Düşünceler Tarihi ismi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde ve 2012-2016 yılları arasında lisans seviyesinde Kırıkkale Üniversitesi’nde Doğu Siyasi Düşünceler Tarihi ismi ile vermiş olduğum derslerle olgunlaşmıştır. Derslerimi, Doğu ve İslam siyasi düşünceler tarihini içeren siyaset felsefesini, siyasi akımlarını ve siyasi düşünürlerini, onlarca kaynağı bir araya getirerek işlerken, Türkçe’de olmayan bir İslam siyasi düşünceler tarihi kitabının yazılmasının ne kadar elzem olduğunu anladım.

Siyasi düşünceler tarihini Batı ve Doğu siyasal düşünceler tarihi olarak ayırarak okumayı/okutmayı, Oryantalist paradigmanın etkisinde kalmak olarak değerlendirsem ve siyasi düşünceler tarihini Doğu ve Batı’yı da içerecek şekilde “karşılaştırmalı” bir bakış açısı ile anlamak ve okumanın daha anlamlı, değerli ve önemli olduğunu idrak etsem de, Kafkas Üniversitesi’nde bir öğrencimin, “Hocam, siyaset felsefesini ve siyasi düşünceler tarihi dersimizi hep Eski Yunan’dan başlatıyoruz. O dönemde dünyanın başka bölgelerinde felsefe yapan, düşünen ve siyaset üzerine düşünceler ileri süren filozoflar ve düşünürler yok muydu? Niye Batı tarihi dışında ortaya çıkmış siyaset felsefesi ve siyasi düşünürlerinden de bahsetmiyoruz” şeklindeki bir sorusu, zaten uzun yıllardır bir ilgi ve arayışı içinde olduğum, üzerinde çalışma özlemi ve heyecanı duyduğum bir alanda okuma, araştırma ve ders vermemi hızlandırmış oldu. Tüm bunların sonucu olarak, tüm Doğu siyaset felsefesi ve siyasi düşünürlerini kapsama alanına alamasa da, İslam siyasi düşüncesi ve İslam siyasi mezhepleri alanında uzman hocalarımızın katkısı ile derleme niteliğinde bir İslam Siyasi Düşünceler Tarihi kitabı ortaya çıkmış oldu.

Önceki birikimler ve derslerin yanında dört yılı aşkın bir okuma ve araştırmanın sonucu ve çalışmanın kapsamına giren konularda uzman hocalarımızın katkısı ile ortaya çakan bu çalışma, kendi alanında iddialı bir girişimin sonucu olarak kaleme alındı. Başlangıçta bir ders kitabı niteliğinde düşünülen çalışma, zamanla, çözümleyici makalelerimiz ve diğer hocalarımızın değerli çalışmalarıyla zenginleşerek, ortalama okuyucuya da hitap edecek bir kapsam ve derinliğe kavuştu. Bu bakımdan çalışmanın gerekirliği ve amacı dört temel etmene bağlanabilir:

Birincisi, Türkiye’de İslam siyasi düşünceler tarihini sistematik, analitik ve eleştirel bir biçimde akademik düzeyde derli toplu bir şekilde ele alan Türkçe’de böylesi çalışmanın olmayışı, bizleri bu kitabı hazırlamaya teşvik etti. Türkçe’de, bu kitabın ele aldığı İslam siyasi mezhepleri ve İslam siyasi düşünürleri konularını ayrıntılı ve derinlikli bir şekilde işleyen ve daha çok ilahiyat kökenli akademisyenlerden tarafından kaleme alınan birbirinden değerli çalışmalar olmakla birlikte, disiplinler arası bir çalışma arayışının bir ürünü olarak, İslam siyasi düşünceler tarihine ilişkin siyasi bilimler perspektifi ile ilahiyat bilimleri perspektifini telif eden, İslam siyasi düşüncesinin felsefi, kuramsal, tarihsel ve sosyolojik yönünü ortaya koyan, İslam’da ana siyasi mezhep ve akımları içeren ve klasik dönem belli başlı İslam siyasi düşünürlerini kapsayan ve hem ders kitabı niteliğinde hem de ortalama okuyucuya hitap edecek böylesi derli toplu ve sistematik bir kitabın bulunmayışı, çalışmanın gerçekleştirilmesinin amaçlarından birisidir.

İkincisi, İslam siyasi düşüncesine ilişkin toptan kabulcü ve toptan retçi bir perspektifle, ya geleneği kutsallaştırma ya da geleneği reddetme eğilimli, sadece İslam siyasi tarihine ve düşünürlerine ilişkin kronolojik bilgi veren ya da tanımlayıcı (descriptive) çalışmalardan farklı olarak, bu kitaptaki çalışmalar, tanımlayıcı ve tarihsel süreci çok genel de olsa ortaya koyucu olması yanında, daha çok analitik ve eleştirel bir bakış açısına sahiptir. Bildik yaklaşım ve paradigmalarla bir türlü kabuğunu kıramayan, çoğu zaman ya geleneği kutsallaştıran ya da geleneği reddeden, hatta çoğu zaman bağnazlık, fanatiklik ve şiddet üretme potansiyeli ile suçlanan İslam siyasi düşüncesinin, bu türden çalışmalarla hür ve adil bir toplumsal ve siyasal gelecek tasavvuruna katkıda bulunmasının önünü açacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu kitaptaki yazılar, felsefi, teorik ve tarihsel sosyolojik yönelimi ihmal etmeden, kutsama ya da reddetmenin ötesinde, anlamak, açıklamak, tartışmak ve İslam siyasi düşüncesinin geleceğine ilişkin bir eleştirel bir tasavvur ortaya koymak düşüncesiyle kaleme alındı. Başka bir deyişle çalışma, vahiy ile aklın, din ile felsefenin, ilkeler ile toplum ve tarihin kesişim noktasında ortaya çıkan İslam siyasi düşüncesini, Allah’ın insana bahşetmiş olduğu akıl ile idrak ederek ve politik teolojinin her iki dalından yararlanarak diyalektik bir süreç ve öz(ü)gür eleştirel akıl yürütme bağlamında anlama ve açıklama cehdinin bir yansıması olarak ortaya çıktı.

Üçüncüsü, İslam siyasi düşüncesine ilişkin yazılan eserlerin çoğunluğu, ya Oryantalist paradigmanın izlerini taşımakta ya da geleneksel İslam düşüncesinin etkisiyle, İslam tarihindeki siyaset ve devlet yönetimi uygulamalarına aşırı önem atfetmekte ve geçmişte kalmış siyasi anlayış ve uygulamaları günümüze aktararak onları ihya ve inşa etmenin kısır döngüsünde hareket etmektedir. İslam tarihinde, Hz. Muhammed’den beri uygulanan siyaset anlayışı ve yönetim modelleri, Müslüman toplumların kendi dönemlerinde ve koşullarında ortaya çıkan toplumsal ve siyasi sorunlara yönelik o dönem için geçerli model, yöntem ve çözümler üretmiş olsa da –onlardan alınabilecek dersler olmakla birlikte- bugün ve gelecek adına bir anlam ifade etmediğinden, İslam siyasi düşüncesinin, yaşanılan çağın ilgi, algı ve bilgileri ışığında doğru bilgi, akıl, hür irade ve toplumsal zorunluluk yasalarını dikkate alarak analitik ve eleştirel düzeyde yeniden yazılmasına büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bakımdan bu çalışma, böylesi bir boşluk ya da eksikliği giderebilecek bir düşünüş biçimine ve gelecek çalışma ve uygulamalara bir kapı aralama amacını taşımaktadır.

Dördüncüsü, Türkiye’de özellikle sosyal bilimler konuları birbirinden yalıtılmış bir şekilde, her sosyal bilim ya da disiplin, kendi zihniyet örgüsü, paradigması ve kavramsal çerçevesi içinde çalışmalar yapmaktadır. Sosyal bilimlerin diğer dalları arasında disiplinlerarası çalışmalar artarak gelişse de, ilahiyat ve siyaset bilimleri arasında disiplinlerarası çalışmalar yok denecek kadar azdır. İlahiyat ve siyaset bilimci akademisyenler kendi ilmi kozalarında çok değerli ve derinli çalışmalar ortaya koysalar da, İslam siyasi düşünceleri ve politik teoloji gibi bir alanda her iki bilim insanının ortaklaşa bir çalışmanın içine girmesinin ne kadar elzem olduğu, her geçen gün eksikliği hissedilen bir husustur. İşte bu çalışma, küçük de olsa böylesi ihtiyaca cevap vermek ve bu alanda bundan sonra yapılabilecek bu türden çalışmalara ilham kaynağı olmak amacı ile kaleme alındı. İslam siyasi tarihi ve düşüncesi ile İslam’da ilk dönem muhalefet ve iktidar ilişki ve çatışmaları konularında daha çok ilahiyat kökenli araştırmacı ve akademisyenlerin çok değerli çalışmaları olsa da, bu çalışma, ilk defa ilahiyat bilimleri ile siyaset bilimleri alanında çalışan akademisyenlerin birbirlerini tamamlayan ortak katkısı ile ortaya çıkmış oldu. Başka bir deyişle çalışmanın, İslam siyasi düşüncesinin daha iyi kavranmasını mümkün kılacak bir “politik teoloji”nin (teopolitik), hem teolojiyi hem de siyasalı bilen akademisyen ve araştırmacıların ortak girişimleri sonucu ortaya çıkmış olması, bu kitabın özgün yanlarından birisidir.

Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümü, siyasi düşünceler ve İslam siyasi düşüncelerine ilişkin teorik ve tarihsel kavramsallaştırmalara ayrılmıştır. Bu bölümde dört yazı bulunmaktadır. İslam siyasi düşüncesinin teorik ve tarihsel temellerini, İslam’da siyasi akıl ve düşüncenin oluşumunu ve İslam siyasi düşüncesine hakim olan genel ve temel ilkeleri, üç ayrı yazı ile eleştirel bir bakış açısı ile analiz eden Adem Çaylak tarafından kaleme alınmıştır. Yazılarında Çaylak, “iktidarın itikatlaştırılması”, devlet, lider, güç, iktidar, ganimet ve belirli bir mezhep eksenli yönelim, yüzyıllardır aşılamamış hilafet modeli, kabilecilik/milliyetçilik gibi İslam siyasi düşüncesinde statükoyu besleyen temel sorun alanlarını sorgulamakta ve İslam siyasi tarihini, kısmen tarihsel sosyoloji, antropoloji ve iktisadi boyutta da okuyacak denli kavramsal ve tarihsel analizlere girişmektedir.

Birinci bölümün son yazısı, İlhami Güler’e aittir. İslam siyasi düşüncesinin teorik ve tarihi yapısal sorunlarını çağdaş görünümleri ile birlikte ele alarak sorgulayan Güler’in yazısı, iman-küfür ekseni, Dar’ül-Harp-Dar’ül-İslam sorunu, sorunlu din-siyaset ve cihat meselesi, İslam’ın ahlaki metafiziği ve teo-politiğin kurgusu gibi İslam siyasi düşüncesindeki tarihsel ve teorik sorun alanlarına cepheden eleştirel bir yaklaşım getirmekte olup, bunları adalet-zulüm, siyasi müzakere/istişare, şura ilkesi, toplumsal ahlak, iktisadi paylaşım gibi mekanizmalarla aşacak bir perspektif sunmaktadır.

Kitabın ikinci bölümü, İslam siyasi mezheplerine (akımlarına) ayrılmıştır. Bu bölümde Haricilik, Şiilik, Selefilik, Mutezilik ve Sünnilik gibi İslam siyasi düşüncesini etkilemiş ana siyasi mezhep ve akımlar, oluştuğu zemin ve koşulları, tarihsel süreçleri, düşünürleri, yaklaşımları ve kavramları ile birlikte betimleyici ve eleştirel bir biçimde analize tabi tutulmuştur. Aynı zamanda tüm İslam siyasi mezheplerinin çağdaş görünümlerine de yer yer temas edilmiştir. İkinci bölümde, İslam siyasi mezhep ve akımlarını inceleyen altı yazı bulunmaktadır.

İkinci bölümün ilk yazısını teşkil eden Haricilik ve siyasi düşüncesi, Adem Çaylak ve Fikret Çelik tarafından kaleme alınmıştır. İslami esasları ilk ve zahiri anlam ve dışsal yönlerinden okuyarak İslam siyasi düşünce tarihinde keskin, devrimci ve yıkıcı muhalefet geleneğinin oluşmasına zemin hazırlayan Harici siyasi düşüncenin oluşumu, zihniyeti ve siyasi fıkhını süreç içinde birbirinden ayrılan kolları (Ezraki, Sufri, Necdi ve İbadi gibi) inceleyen yazarlar, akılcı ve özgürlükçü İslam siyasi düşüncesinin oluşumu önündeki kimi sorunları Haricilik siyasi düşüncesi bağlamında tartışmaktadır.

İkinci bölümün ikinci yazısı, Türkiye’de Şiilik konusunda önemli çalışmalara imza atan Sıddık Arslan’a aittir. Arslan yazısında, Şiiliğin ilk teşekkül devrinden yola çıkarak Şiilik ve Şii siyasi fikirlerin oluşumunu, Zeydilik, İsmaililik ve İmamiyye gibi Şiiliğin fıkhi ve siyasi kollarını, ayrışma neden ve süreçlerini ve her bir kolda ortaya çıkan kavram ve düşünürleri bağlamında ilk elden kaynaklarla incelemektedir.

İkinci bölümün üçüncü yazısı, Şiilik, Şiiliğin siyasi düşüncesi ve imamet nazariyesi konularında derinlikli ve değerli çalışmaları olan ve bu alanda uluslararası bir üne sahip olan Ahmet El-Katib’e ait olup yazı, el-Katib’in Şiilik konusunda Türkçe’ye çevrilmiş kitapları üzerinden –kendisinin izni ile- bir derleme çalışması yapan Seyfettin Cabuga’nın mahareti ile ortaya çıkmıştır. El-Katip yazısında, Şiiliğin günümüze kadar gelen ayrıntılı tarihini ve ortaya çıkan siyasi düşüncelerini ve özellikle Şii imamet nazariyesi, Gaybet ve Mehdilik inancı gibi sonradan oluşan mitik/mistik yönüne dair bulguları, Şiiliğin orijinal kaynakları üzerinden sorgulamaktadır.

İkinci bölümün dördüncü yazısı, Türkiye’de Selefilik, Selefiliğin tarihi ve Selefiliğin siyasi düşünceleri konularında yetkin çalışmalara imza atan ve bu konuda önde gelen çalışmaları olan Mehmet Zeki İşcan’ın kaleminden ortaya çıkmıştır. Siyasetten akaide uzanan Selefiliğin Sünni siyasi düşünce ve Sünni siyaset teorileri içindeki yerini, Ahmet b. Hanbel ve Ehl-i Hadis’in şekillenişi çerçevesinde İbn Teymiyye, Vahhabilik, Mevdudi, Hasan El-Benna, Seyyid Kutup ve IŞİD gibi gelişim çizgilerini, birincil kaynaklar eşliğinde analitik ve eleştirel bir mahiyette inceleyen İşcan, çağdaş, özgür ve akla dayalı bir İslam siyasi düşüncesinin oluşumu önünde, Selefilik gibi bir İslam siyasi akımının nasıl bir bariyer teşkil ettiğini sorgulamaktadır.

İkinci bölümün beşinci yazısı, Türkiye’de Mutezile’nin siyasi düşüncesi üzerine öncü ve derinlikli çalışmalara imza atan ve Mutezile’nin İslam aydınlanması, adil, akılcı ve özgürlükçü bir İslam siyasi düşüncesi içindeki paha biçilmez yerini, derinlikli çalışmaları ile ortaya koyan Mahmut Ay’a aittir. Ay, yazısında, Mutezile teo-politiğinin ilk tezahürü, etik ve rasyonel temelleri bağlamında, Mutezile siyasi düşüncesinde muhalefetin ve iktidarın teo-politiğini, tarihsel bağlamı, kavramları, ilkeleri ve düşünürlerini içerecek şekilde ilk elden kaynaklarla ayrıntılı bir biçimde analize tabi tutmakta ve özellikle İslam siyasi akıl ve düşüncesinde bir aydınlanma fikrinin oluşumuna katkı sunma potansiyeli olan Mutezili düşüncenin, Ehl-i Sünnet’ten bir kopma ve sapma olarak yüzyıllardır ihmal edilmiş ve dikkate alınmamış ve günümüzde pek bilinmeyen yönlerini ortaya koymaktadır.

İkinci bölümün altıncı yazısı, Türkiye’de Sünni siyasi paradigma ve Sünniliğin siyasi düşüncesi konusunda sorgulayıcı ve derinlikli çalışmalar yaparak, bu alanda önde gelen bir uzman olduğunu kanıtlayan Mehmet Evkuran tarafından kaleme alınmıştır. Evkuran yazısında, diğer İslam siyasi mezhep ve akımları karşısında refleksif olarak ortaya çıkan Ehl-i Hadis ve Ehl-i Sünnet ekolleri ile Sünni kimliğin oluşum süreci bağlamında, Sünni siyasi düşüncenin temellerini, bir iktidar mezhebi/teorisi olarak Sünniliği, Sünni ulemanın iktidar odaklı yaklaşımlarını, Sünniliğin hilafet teorisini, Sünni siyasi düşüncedeki seçim ve biat mekanizması ile egemenlik ve tahakküm meselesini, sosyolojik teori ve yaklaşımlardan da istifade ederek birincil kaynaklarla eleştirel bir bakış açısı ile analiz etmektedir.

Kitabın üçüncü bölümü, Ebu Hanife’den İbn Haldun’a kadar uzanan çizgide, İslam siyasi düşüncesini derinden etkilemiş fakih, filozof, bürokrat, katip türü önemli İslam siyasi düşünürlerine ayrılmıştır. Bu bölüm, her biri ayrı bir İslam düşünürünü inceleyen on bir yazıdan oluşmuştur. Sözü edilen düşünürler, Ebu Hanife, İbn Mukaffa, El-Kindi, Farabi, Maverdi, Nizamülmülk, Gazali, İbn Rüşd, İbn Teymiyye, Nasiruddin Tusi ve İbn Haldun’dur. Tarihsel sıralanma gözetilerek incelenen bu düşünürlerin içinde yaşadığı dönemde hakim dini ve siyasi düşünce ile düşünürlerin etkileşim içinde olduğu başkaca düşünürlere ilişkin bilgi ve veriler de kısa notlar şeklinde aktarılmaya özen gösterilmiştir. Her bir düşünür, hayatı, içinde yaşadığı dönemin ana akımları, yaşadığı dönemin tarihsel ve toplumsal koşulları, bilgi felsefesi, öğretisi, toplum ve siyaset felsefesi ve siyasete dair yazdıkları bağlamında, hem betimleyici hem de analitik bir düzlemde ele alınıp incelenmiştir. Düşünürlerin incelenmesinde, teolojik görüşlerine kısmi yer verilmekle birlikte, daha çok siyasi düşünceye ilişkin görüş ve yaklaşımları çözümlenmiştir.

Kitap içindeki yazıların her biri, kendi içinde tutarlı ve anlaşılır olmak kaydıyla, yazarların tercihine bırakılarak serbest referans sistemi ve serbest kaynakça gösterim biçimi içinde kaleme alınmıştır. Ayrıca bölüm yazılarının her biri, kendi içinde tutarlı olmak kaydıyla, başlıklandırma konusunda serbest bırakılmıştır. Yazıların içeriğine hiç bir şekilde müdahale edilmeden editoryal olarak daha çok kısmi redakte ve imla tashihleri yapılmıştır. Yine bazı düşünürlerin isimlendirilmesi konusunda kısmi farklılıklar, yazıları içinde aynı şekilde kullanmaları kaydıyla, yazarların tercihine bırakılmıştır. Yazıların her birinde yazarlar, yeri geldiğinde dipnotlar şeklinde açıklayıcı bilgi ve yorumlara yer vermiştir. Önemli tarihlerin verilmesinde daha çok miladi takvim kullanılmıştır. Hicri takvimle verilen yerlerde miladi yıl da belirtilmeye özen gösterilmiştir.

(Tanıtım Bülteninden)

İçindekiler

Birinci Bölüm
Kavramsal Çerçeve ve Tarihsel Süreç

İslam Siyasi Düşüncesi: Giriş, Teorik Çerçeve Ve Tarihsel Kavramsallaştırma
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam’da Siyasi Akıl Ve Düşüncenin Oluşumu
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam Siyasi Düşüncesine Hakim Genel Ve Temel İlkeler
Adem Çaylak (Kocaeli Üniversitesi)

İslam Siyasi Düşüncesinin Teo-Politik Ve Tarihi Yapısal Sorunları
İlhami Güler (Ankara Üniversitesi)

İkinci Bölüm
İslam’da Ana Siyasi Mezhepler Ve Akımlar

Haricilik Ve Siyasi Düşüncesi
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Şiiliğin Siyasi Kolları Ve Siyasi Düşünceleri
Sıddık Korkmaz (Necmettin Erbakan Üniversitesi)

Şiilik Ve İmamet Nazariyesinin Oluşumu
Ahmet El-Katib-Seyfettin Cabuğa (London-Writers and Poets-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

Selefilik Ve Siyasi Düşüncesi
Mehmet Zeki İşcan (Atatürk Üniversitesi)

Mu’tezile Ve Siyasi Düşüncesi
Mahmut Ay (Ankara Üniversitesi)

ehl-i sünnet ve siyasi düşüncesi
Mehmet Evkuran
(Hitit Üniversitesi)
Üçüncü Bölüm
İslam Siyasi Düşünürleri

Ebu Hanife (699-767)
Adem Çaylak-Ayşe Ayten Bakacak (Kocaeli Üniversitesi-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

İbn Mukaffa (720/724-756)
Adem Çaylak-Ayşe Ayten Bakacak (Kocaeli Üniversitesi-Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi)

El-Kindi (801-873)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Farabi (870-950)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Maverdi (974-1058)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Nizamülmülk (1018-1092)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Gazali (1058-1111)
Mehmet Evkuran (Hitit Üniversitesi)

İbn Rüşd (1126-1198)
Adem Çaylak-Yunus Şahbaz (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

İbn Teymiyye (1263-1328)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

Nasiruddin Tusi (1201-1274)
Adem Çaylak-Fikret Çelik (Kocaeli Üniversitesi-Kırıkkale Üniversitesi)

İbn Haldun ( 1332-1406)
Ali Çiftçi (Gümüşhane Üniversitesi)


ÖNSÖZ, GEREKÇE, AMAÇ VE YÖNTEM

Bu çalışma, farklı üniversitelerin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi bölümlerinde uzun yıllardır vermiş olduğum Siyasal Düşünceler Tarihi derslerinde ortaya çıkan bir arayış ve ihtiyacın ürünü olarak ortaya çıkmıştır. İlkin Kafkas Üniversitesi’nde (2007-2010) Siyasal Düşünceler Tarihi dersinin birinci döneminde işlenen Batı siyasi düşüncelerinden sonra, ikinci döneminde, Doğu ve İslam siyasi düşünceler tarihi konularının verilmesiyle başlayan bu arayış, ilgi ve süreç, daha sonra 2011-2017 yılları arasında, lisans ve lisansüstü (yüksek lisans ve doktora) seviyede verdiğim İslam Siyasi Düşünceler Tarihi ismi ile Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nde ve 2012-2016 yılları arasında lisans seviyesinde Kırıkkale Üniversitesi’nde Doğu Siyasi Düşünceler Tarihi ismi ile vermiş olduğum derslerle olgunlaşmıştır. Derslerimi, Doğu ve İslam siyasi düşünceler tarihini içeren siyaset felsefesini, siyasi akımlarını ve siyasi düşünürlerini, onlarca kaynağı bir araya getirerek işlerken, Türkçe’de olmayan bir İslam siyasi düşünceler tarihi kitabının yazılmasının ne kadar elzem olduğunu anladım.

Siyasi düşünceler tarihini Batı ve Doğu siyasal düşünceler tarihi olarak ayırarak okumayı/okutmayı, Oryantalist paradigmanın etkisinde kalmak olarak değerlendirsem ve siyasi düşünceler tarihini Doğu ve Batı’yı da içerecek şekilde “karşılaştırmalı” bir bakış açısı ile anlamak ve okumanın daha anlamlı, değerli ve önemli olduğunu idrak etsem de, Kafkas Üniversitesi’nde bir öğrencimin, “Hocam, siyaset felsefesini ve siyasi düşünceler tarihi dersimizi hep Eski Yunan’dan başlatıyoruz. O dönemde dünyanın başka bölgelerinde felsefe yapan, düşünen ve siyaset üzerine düşünceler ileri süren filozoflar ve düşünürler yok muydu? Niye Batı tarihi dışında ortaya çıkmış siyaset felsefesi ve siyasi düşünürlerinden de bahsetmiyoruz” şeklindeki bir sorusu, zaten uzun yıllardır bir ilgi ve arayışı içinde olduğum, üzerinde çalışma özlemi ve heyecanı duyduğum bir alanda okuma, araştırma ve ders vermemi hızlandırmış oldu. Tüm bunların sonucu olarak, tüm Doğu siyaset felsefesi ve siyasi düşünürlerini kapsama alanına alamasa da, İslam siyasi düşüncesi ve İslam siyasi mezhepleri alanında uzman hocalarımızın katkısı ile derleme niteliğinde bir İslam Siyasi Düşünceler Tarihi kitabı ortaya çıkmış oldu.

Önceki birikimler ve derslerin yanında dört yılı aşkın bir okuma ve araştırmanın sonucu ve çalışmanın kapsamına giren konularda uzman hocalarımızın katkısı ile ortaya çakan bu çalışma, kendi alanında iddialı bir girişimin sonucu olarak kaleme alındı. Başlangıçta bir ders kitabı niteliğinde düşünülen çalışma, zamanla, çözümleyici makalelerimiz ve diğer hocalarımızın değerli çalışmalarıyla zenginleşerek, ortalama okuyucuya da hitap edecek bir kapsam ve derinliğe kavuştu. Bu bakımdan çalışmanın gerekirliği ve amacı dört temel etmene bağlanabilir:

Birincisi, Türkiye’de İslam siyasi düşünceler tarihini sistematik, analitik ve eleştirel bir biçimde akademik düzeyde derli toplu bir şekilde ele alan Türkçe’de böylesi çalışmanın olmayışı, bizleri bu kitabı hazırlamaya teşvik etti. Türkçe’de, bu kitabın ele aldığı İslam siyasi mezhepleri ve İslam siyasi düşünürleri konularını ayrıntılı ve derinlikli bir şekilde işleyen ve daha çok ilahiyat kökenli akademisyenlerden tarafından kaleme alınan birbirinden değerli çalışmalar olmakla birlikte, disiplinler arası bir çalışma arayışının bir ürünü olarak, İslam siyasi düşünceler tarihine ilişkin siyasi bilimler perspektifi ile ilahiyat bilimleri perspektifini telif eden, İslam siyasi düşüncesinin felsefi, kuramsal, tarihsel ve sosyolojik yönünü ortaya koyan, İslam’da ana siyasi mezhep ve akımları içeren ve klasik dönem belli başlı İslam siyasi düşünürlerini kapsayan ve hem ders kitabı niteliğinde hem de ortalama okuyucuya hitap edecek böylesi derli toplu ve sistematik bir kitabın bulunmayışı, çalışmanın gerçekleştirilmesinin amaçlarından birisidir.

İkincisi, İslam siyasi düşüncesine ilişkin toptan kabulcü ve toptan retçi bir perspektifle, ya geleneği kutsallaştırma ya da geleneği reddetme eğilimli, sadece İslam siyasi tarihine ve düşünürlerine ilişkin kronolojik bilgi veren ya da tanımlayıcı (descriptive) çalışmalardan farklı olarak, bu kitaptaki çalışmalar, tanımlayıcı ve tarihsel süreci çok genel de olsa ortaya koyucu olması yanında, daha çok analitik ve eleştirel bir bakış açısına sahiptir. Bildik yaklaşım ve paradigmalarla bir türlü kabuğunu kıramayan, çoğu zaman ya geleneği kutsallaştıran ya da geleneği reddeden, hatta çoğu zaman bağnazlık, fanatiklik ve şiddet üretme potansiyeli ile suçlanan İslam siyasi düşüncesinin, bu türden çalışmalarla hür ve adil bir toplumsal ve siyasal gelecek tasavvuruna katkıda bulunmasının önünü açacağı düşünülmektedir. Bu bağlamda, bu kitaptaki yazılar, felsefi, teorik ve tarihsel sosyolojik yönelimi ihmal etmeden, kutsama ya da reddetmenin ötesinde, anlamak, açıklamak, tartışmak ve İslam siyasi düşüncesinin geleceğine ilişkin bir eleştirel bir tasavvur ortaya koymak düşüncesiyle kaleme alındı. Başka bir deyişle çalışma, vahiy ile aklın, din ile felsefenin, ilkeler ile toplum ve tarihin kesişim noktasında ortaya çıkan İslam siyasi düşüncesini, Allah’ın insana bahşetmiş olduğu akıl ile idrak ederek ve politik teolojinin her iki dalından yararlanarak diyalektik bir süreç ve öz(ü)gür eleştirel akıl yürütme bağlamında anlama ve açıklama cehdinin bir yansıması olarak ortaya çıktı.

Üçüncüsü, İslam siyasi düşüncesine ilişkin yazılan eserlerin çoğunluğu, ya Oryantalist paradigmanın izlerini taşımakta ya da geleneksel İslam düşüncesinin etkisiyle, İslam tarihindeki siyaset ve devlet yönetimi uygulamalarına aşırı önem atfetmekte ve geçmişte kalmış siyasi anlayış ve uygulamaları günümüze aktararak onları ihya ve inşa etmenin kısır döngüsünde hareket etmektedir. İslam tarihinde, Hz. Muhammed’den beri uygulanan siyaset anlayışı ve yönetim modelleri, Müslüman toplumların kendi dönemlerinde ve koşullarında ortaya çıkan toplumsal ve siyasi sorunlara yönelik o dönem için geçerli model, yöntem ve çözümler üretmiş olsa da –onlardan alınabilecek dersler olmakla birlikte- bugün ve gelecek adına bir anlam ifade etmediğinden, İslam siyasi düşüncesinin, yaşanılan çağın ilgi, algı ve bilgileri ışığında doğru bilgi, akıl, hür irade ve toplumsal zorunluluk yasalarını dikkate alarak analitik ve eleştirel düzeyde yeniden yazılmasına büyük ihtiyaç bulunmaktadır. Bu bakımdan bu çalışma, böylesi bir boşluk ya da eksikliği giderebilecek bir düşünüş biçimine ve gelecek çalışma ve uygulamalara bir kapı aralama amacını taşımaktadır.

Dördüncüsü, Türkiye’de özellikle sosyal bilimler konuları birbirinden yalıtılmış bir şekilde, her sosyal bilim ya da disiplin, kendi zihniyet örgüsü, paradigması ve kavramsal çerçevesi içinde çalışmalar yapmaktadır. Sosyal bilimlerin diğer dalları arasında disiplinlerarası çalışmalar artarak gelişse de, ilahiyat ve siyaset bilimleri arasında disiplinlerarası çalışmalar yok denecek kadar azdır. İlahiyat ve siyaset bilimci akademisyenler kendi ilmi kozalarında çok değerli ve derinli çalışmalar ortaya koysalar da, İslam siyasi düşünceleri ve politik teoloji gibi bir alanda her iki bilim insanının ortaklaşa bir çalışmanın içine girmesinin ne kadar elzem olduğu, her geçen gün eksikliği hissedilen bir husustur. İşte bu çalışma, küçük de olsa böylesi ihtiyaca cevap vermek ve bu alanda bundan sonra yapılabilecek bu türden çalışmalara ilham kaynağı olmak amacı ile kaleme alındı. İslam siyasi tarihi ve düşüncesi ile İslam’da ilk dönem muhalefet ve iktidar ilişki ve çatışmaları konularında daha çok ilahiyat kökenli araştırmacı ve akademisyenlerin çok değerli çalışmaları olsa da, bu çalışma, ilk defa ilahiyat bilimleri ile siyaset bilimleri alanında çalışan akademisyenlerin birbirlerini tamamlayan ortak katkısı ile ortaya çıkmış oldu. Başka bir deyişle çalışmanın, İslam siyasi düşüncesinin daha iyi kavranmasını mümkün kılacak bir “politik teoloji”nin (teopolitik), hem teolojiyi hem de siyasalı bilen akademisyen ve araştırmacıların ortak girişimleri sonucu ortaya çıkmış olması, bu kitabın özgün yanlarından birisidir.

Kitap, üç bölümden oluşmaktadır. Kitabın ilk bölümü, siyasi düşünceler ve İslam siyasi düşüncelerine ilişkin teorik ve tarihsel kavramsallaştırmalara ayrılmıştır. Bu bölümde dört yazı bulunmaktadır. İslam siyasi düşüncesinin teorik ve tarihsel temellerini, İslam’da siyasi akıl ve düşüncenin oluşumunu ve İslam siyasi düşüncesine hakim olan genel ve temel ilkeleri, üç ayrı yazı ile eleştirel bir bakış açısı ile analiz eden Adem Çaylak tarafından kaleme alınmıştır. Yazılarında Çaylak, “iktidarın itikatlaştırılması”, devlet, lider, güç, iktidar, ganimet ve belirli bir mezhep eksenli yönelim, yüzyıllardır aşılamamış hilafet modeli, kabilecilik/milliyetçilik gibi İslam siyasi düşüncesinde statükoyu besleyen temel sorun alanlarını sorgulamakta ve İslam siyasi tarihini, kısmen tarihsel sosyoloji, antropoloji ve iktisadi boyutta da okuyacak denli kavramsal ve tarihsel analizlere girişmektedir.

Birinci bölümün son yazısı, İlhami Güler’e aittir. İslam siyasi düşüncesinin teorik ve tarihi yapısal sorunlarını çağdaş görünümleri ile birlikte ele alarak sorgulayan Güler’in yazısı, iman-küfür ekseni, Dar’ül-Harp-Dar’ül-İslam sorunu, sorunlu din-siyaset ve cihat meselesi, İslam’ın ahlaki metafiziği ve teo-politiğin kurgusu gibi İslam siyasi düşüncesindeki tarihsel ve teorik sorun alanlarına cepheden eleştirel bir yaklaşım getirmekte olup, bunları adalet-zulüm, siyasi müzakere/istişare, şura ilkesi, toplumsal ahlak, iktisadi paylaşım gibi mekanizmalarla aşacak bir perspektif sunmaktadır.

Kitabın ikinci bölümü, İslam siyasi mezheplerine (akımlarına) ayrılmıştır. Bu bölümde Haricilik, Şiilik, Selefilik, Mutezilik ve Sünnilik gibi İslam siyasi düşüncesini etkilemiş ana siyasi mezhep ve akımlar, oluştuğu zemin ve koşulları, tarihsel süreçleri, düşünürleri, yaklaşımları ve kavramları ile birlikte betimleyici ve eleştirel bir biçimde analize tabi tutulmuştur. Aynı zamanda tüm İslam siyasi mezheplerinin çağdaş görünümlerine de yer yer temas edilmiştir. İkinci bölümde, İslam siyasi mezhep ve akımlarını inceleyen altı yazı bulunmaktadır.

İkinci bölümün ilk yazısını teşkil eden Haricilik ve siyasi düşüncesi, Adem Çaylak ve Fikret Çelik tarafından kaleme alınmıştır. İslami esasları ilk ve zahiri anlam ve dışsal yönlerinden okuyarak İslam siyasi düşünce tarihinde keskin, devrimci ve yıkıcı muhalefet geleneğinin oluşmasına zemin hazırlayan Harici siyasi düşüncenin oluşumu, zihniyeti ve siyasi fıkhını süreç içinde birbirinden ayrılan kolları (Ezraki, Sufri, Necdi ve İbadi gibi) inceleyen yazarlar, akılcı ve özgürlükçü İslam siyasi düşüncesinin oluşumu önündeki kimi sorunları Haricilik siyasi düşüncesi bağlamında tartışmaktadır.

İkinci bölümün ikinci yazısı, Türkiye’de Şiilik konusunda önemli çalışmalara imza atan Sıddık Arslan’a aittir. Arslan yazısında, Şiiliğin ilk teşekkül devrinden yola çıkarak Şiilik ve Şii siyasi fikirlerin oluşumunu, Zeydilik, İsmaililik ve İmamiyye gibi Şiiliğin fıkhi ve siyasi kollarını, ayrışma neden ve süreçlerini ve her bir kolda ortaya çıkan kavram ve düşünürleri bağlamında ilk elden kaynaklarla incelemektedir.

İkinci bölümün üçüncü yazısı, Şiilik, Şiiliğin siyasi düşüncesi ve imamet nazariyesi konularında derinlikli ve değerli çalışmaları olan ve bu alanda uluslararası bir üne sahip olan Ahmet El-Katib’e ait olup yazı, el-Katib’in Şiilik konusunda Türkçe’ye çevrilmiş kitapları üzerinden –kendisinin izni ile- bir derleme çalışması yapan Seyfettin Cabuga’nın mahareti ile ortaya çıkmıştır. El-Katip yazısında, Şiiliğin günümüze kadar gelen ayrıntılı tarihini ve ortaya çıkan siyasi düşüncelerini ve özellikle Şii imamet nazariyesi, Gaybet ve Mehdilik inancı gibi sonradan oluşan mitik/mistik yönüne dair bulguları, Şiiliğin orijinal kaynakları üzerinden sorgulamaktadır.

İkinci bölümün dördüncü yazısı, Türkiye’de Selefilik, Selefiliğin tarihi ve Selefiliğin siyasi düşünceleri konularında yetkin çalışmalara imza atan ve bu konuda önde gelen çalışmaları olan Mehmet Zeki İşcan’ın kaleminden ortaya çıkmıştır. Siyasetten akaide uzanan Selefiliğin Sünni siyasi düşünce ve Sünni siyaset teorileri içindeki yerini, Ahmet b. Hanbel ve Ehl-i Hadis’in şekillenişi çerçevesinde İbn Teymiyye, Vahhabilik, Mevdudi, Hasan El-Benna, Seyyid Kutup ve IŞİD gibi gelişim çizgilerini, birincil kaynaklar eşliğinde analitik ve eleştirel bir mahiyette inceleyen İşcan, çağdaş, özgür ve akla dayalı bir İslam siyasi düşüncesinin oluşumu önünde, Selefilik gibi bir İslam siyasi akımının nasıl bir bariyer teşkil ettiğini sorgulamaktadır.

İkinci bölümün beşinci yazısı, Türkiye’de Mutezile’nin siyasi düşüncesi üzerine öncü ve derinlikli çalışmalara imza atan ve Mutezile’nin İslam aydınlanması, adil, akılcı ve özgürlükçü bir İslam siyasi düşüncesi içindeki paha biçilmez yerini, derinlikli çalışmaları ile ortaya koyan Mahmut Ay’a aittir. Ay, yazısında, Mutezile teo-politiğinin ilk tezahürü, etik ve rasyonel temelleri bağlamında, Mutezile siyasi düşüncesinde muhalefetin ve iktidarın teo-politiğini, tarihsel bağlamı, kavramları, ilkeleri ve düşünürlerini içerecek şekilde ilk elden kaynaklarla ayrıntılı bir biçimde analize tabi tutmakta ve özellikle İslam siyasi akıl ve düşüncesinde bir aydınlanma fikrinin oluşumuna katkı sunma potansiyeli olan Mutezili düşüncenin, Ehl-i Sünnet’ten bir kopma ve sapma olarak yüzyıllardır ihmal edilmiş ve dikkate alınmamış ve günümüzde pek bilinmeyen yönlerini ortaya koymaktadır.

İkinci bölümün altıncı yazısı, Türkiye’de Sünni siyasi paradigma ve Sünniliğin siyasi düşüncesi konusunda sorgulayıcı ve derinlikli çalışmalar yaparak, bu alanda önde gelen bir uzman olduğunu kanıtlayan Mehmet Evkuran tarafından kaleme alınmıştır. Evkuran yazısında, diğer İslam siyasi mezhep ve akımları karşısında refleksif olarak ortaya çıkan Ehl-i Hadis ve Ehl-i Sünnet ekolleri ile Sünni kimliğin oluşum süreci bağlamında, Sünni siyasi düşüncenin temellerini, bir iktidar mezhebi/teorisi olarak Sünniliği, Sünni ulemanın iktidar odaklı yaklaşımlarını, Sünniliğin hilafet teorisini, Sünni siyasi düşüncedeki seçim ve biat mekanizması ile egemenlik ve tahakküm meselesini, sosyolojik teori ve yaklaşımlardan da istifade ederek birincil kaynaklarla eleştirel bir bakış açısı ile analiz etmektedir.

Kitabın üçüncü bölümü, Ebu Hanife’den İbn Haldun’a kadar uzanan çizgide, İslam siyasi düşüncesini derinden etkilemiş fakih, filozof, bürokrat, katip türü önemli İslam siyasi düşünürlerine ayrılmıştır. Bu bölüm, her biri ayrı bir İslam düşünürünü inceleyen on bir yazıdan oluşmuştur. Sözü edilen düşünürler, Ebu Hanife, İbn Mukaffa, El-Kindi, Farabi, Maverdi, Nizamülmülk, Gazali, İbn Rüşd, İbn Teymiyye, Nasiruddin Tusi ve İbn Haldun’dur. Tarihsel sıralanma gözetilerek incelenen bu düşünürlerin içinde yaşadığı dönemde hakim dini ve siyasi düşünce ile düşünürlerin etkileşim içinde olduğu başkaca düşünürlere ilişkin bilgi ve veriler de kısa notlar şeklinde aktarılmaya özen gösterilmiştir. Her bir düşünür, hayatı, içinde yaşadığı dönemin ana akımları, yaşadığı dönemin tarihsel ve toplumsal koşulları, bilgi felsefesi, öğretisi, toplum ve siyaset felsefesi ve siyasete dair yazdıkları bağlamında, hem betimleyici hem de analitik bir düzlemde ele alınıp incelenmiştir. Düşünürlerin incelenmesinde, teolojik görüşlerine kısmi yer verilmekle birlikte, daha çok siyasi düşünceye ilişkin görüş ve yaklaşımları çözümlenmiştir.

Kitap içindeki yazıların her biri, kendi içinde tutarlı ve anlaşılır olmak kaydıyla, yazarların tercihine bırakılarak serbest referans sistemi ve serbest kaynakça gösterim biçimi içinde kaleme alınmıştır. Ayrıca bölüm yazılarının her biri, kendi içinde tutarlı olmak kaydıyla, başlıklandırma konusunda serbest bırakılmıştır. Yazıların içeriğine hiç bir şekilde müdahale edilmeden editoryal olarak daha çok kısmi redakte ve imla tashihleri yapılmıştır. Yine bazı düşünürlerin isimlendirilmesi konusunda kısmi farklılıklar, yazıları içinde aynı şekilde kullanmaları kaydıyla, yazarların tercihine bırakılmıştır. Yazıların her birinde yazarlar, yeri geldiğinde dipnotlar şeklinde açıklayıcı bilgi ve yorumlara yer vermiştir. Önemli tarihlerin verilmesinde daha çok miladi takvim kullanılmıştır. Hicri takvimle verilen yerlerde miladi yıl da belirtilmeye özen gösterilmiştir.

(Tanıtım Bülteninden)

Axess Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
QNB Finansbank Kartları
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
Bonus Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
Paraf Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
Maximum Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
World Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 169,00    338,00   
3 114,83    344,50   
6 58,50    351,00   
9 39,72    357,50   
Diğer Kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 325,00    325,00   
2 -    -   
3 -    -   
6 -    -   
9 -    -   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat